Yeni Azerbaycan Partisi tarafından düzenlenen uluslararası konferansa, Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkeler ve konuk ülkelerin, iktidar parti başkanları, genel sekreterleri, milletvekilleri ve akademisyenler katıldı.
Karabağ Zaferi’nin ve Şuşa Beyannamesi’nin yıl dönümüne denk düşen konferansa, KKTC Başbakanı Ünal Üstel’in konuşması damga vurdu.
Konferansa, Türk Devletleri Teşkilatı üye ülkelerinin iktidar partilerinin yanında; Ukrayna, Beyaz Rusya, Çin, Bulgaristan, Sırbistan gibi ülkelerin iktidar partilerinin temsilcileri de katıldı.
Zirvede, KKTC bayrağı tüm ülke bayraklarıyla birlikte sahnedeki yerini aldı.
“Şuşa, Direnişin ve Zaferin Adıdır”
Konuşmasına Karabağ Zaferi’nin sembol şehri Şuşa’da bulunmaktan onur duyduğunu belirterek başlayan Başbakan Üstel, “Şuşa, bir milletin yeniden ayağa kalkışının adıdır. Zaferin yeniden kutlu olsun Şuşa. 15 Haziran Milli Kurtuluş Günün kutlu olsun can Azerbaycan.” ifadelerini kullandı.
“Karabağ Zaferi, Tüm Türk Dünyasının Zaferidir”
Üstel, Karabağ’daki zaferi yalnızca Azerbaycan’ın değil, tüm Türk dünyasının ortak onuru olarak gördüklerini vurgulayarak, “Biz o gururu kendi kalbimizde hissettik. Bugün burada bir kez daha ilan ediyoruz: Türk dünyası çok kutuplu dünyada tek yürektir, tek bilektir.” dedi.
“KKTC, Türk Dünyasının Doğu Akdeniz’e Açılan Kapısıdır”
Konuşmasında KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye oluşunun önemine değinen Üstel, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türk dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır. Doğu Akdeniz’de Türk dünyasının denize açılan kapısıdır.” diyerek jeopolitik önemin altını çizdi.
“KKTC Artık Yalnızca Bir Ada Devleti Değildir”
Başbakan Üstel, KKTC’nin sadece bir ada devleti olmadığını belirterek şunları kaydetti:
“Biz artık Doğu Akdeniz’de bir stratejik güvenlik üssüyüz. Türk dünyasının serhat bekçisiyiz. Enerji yollarının güvenliği, deniz yetki alanlarının korunması, bölgesel istikrarın sağlanması gibi hayati konularda KKTC, önemli bir direniş noktasıdır. Bu rolümüz, sadece coğrafi değil, tarihi ve millî bir sorumluluktur.”
“İki Devletli Çözüm Vizyonundan Asla Vazgeçmeyeceğiz”
Kıbrıs meselesine ilişkin çözüm vizyonunu da uluslararası kamuoyunun dikkatine sunan Üstel, “Biz soykırımlardan, saldırılardan kurtulduk, varoluş mücadelesi verdik ve zaferle taçlandırdık. Kıbrıs’ta çözümün adı açıktır: Egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözüm.” dedi.
Bu vizyonun yalnızca KKTC’nin değil, aynı zamanda Türkiye ve Azerbaycan tarafından da desteklendiğini vurgulayan Başbakan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler kürsüsünden yaptığı “KKTC’yi tanıyın” çağrısına atıfta bulunarak Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in de benzer bir duruş sergilediğini hatırlattı.
“Tarihi Sorumluluğa Çağrı: KKTC’yi Tanıyın!”
Başbakan Üstel, konuşmasında Türk devletlerine seslenerek şu çağrıyı yaptı:
“KKTC’nin tanınması yalnızca bir diplomatik mesele değil, tarihi bir adaletin yerine gelmesidir. Türk milletinin kaderini tayin etme hakkıdır. Bu, Türk dünyasının tarihi sorumluluğudur. Biliyoruz, baskılar var. Ama siz bu baskılara boyun eğmezsiniz!”
“Partiler Arası İş Birliği Yeni Dönemin Kapılarını Aralıyor”
Yeni Azerbaycan Partisi’ne, konferansa ev sahipliği yapmaları nedeniyle teşekkür eden Üstel, Ulusal Birlik Partisi olarak AK Parti ve Yeni Azerbaycan Partisi ile imzalanan partiler arası iş birliği protokolünün, kardeşliğin siyasi zeminde de mühürlendiğini vurguladı. Bu protokolün ardından diğer kardeş partilere de iş birliği çağrısı yaptı.
“Biz, Aynı Soyun ve Kaderin Çocuklarıyız”
Konuşmasının sonunda Türk dünyasının başkentlerine ayrı ayrı selam gönderen Üstel, “Ankara’ya, Bakü’ye, Astana’ya, Taşkent’e, Bişkek’e, Aşkabat’a, Budapeşte’ye ve tüm kardeş başkentlere selam olsun. Biz buradayız ve birlikte geleceğeyürüyoruz.” dedi.
“Yaşasın Türk Dünyası!”
Başbakan Ünal Üstel, konuşmasını şu güçlü ifadelerle tamamladı:
“Gelin, bu coğrafyayı sadece haritalarda değil, kalplerde de birleştirelim. Köklerimiz bir, kaderimiz bir, geleceğimiz birdir. Gelin, bu geleceği birlikte yazalım.”
Ünal Üstel sözlerini, yeni dünya düzeninin adalet temelinde kurulması, dünyada şu anda devam eden savaşların son bulması ve barış içinde bir dünya dileğiyle tamamladı.
Ünal Üstel’in konuşması dakikalarca ayakta alkışlandı.